Grinin 50 Tonu

Haftasonu ne güzeldi hava, çorapsız üşütmeyen, ılık ılık esen. Lodosun gözü yaşlı olduğu için korkarım son güneşli haftasonumuzdu ama 🙂 Gerçi İstanbulda hava güzel olduğunda sonuç fotoğraflarda da görüldüğü gibi yolun iki kenarına da dizi dizi park edilmiş araçlar oluyor. Saatlerimiz park yeri aramakla geçiyor hatta. Bu şehir bu kadar insana nasıl yetiyor diye düşünüyorum bazen. Sadece bu şehir de değil, sınırlı kaynakları olan dünya da. Nüfus günden güne artarken, ürettiğimizden fazlasını tüketirken, daha da kötüsü durumun farkında değilken bizi nelerin beklediğini düşünmek korkutucu olabiliyor. Şunu yapalım, duyarlı olalım diye başlamayacağım tabiki, eminim siz de aynı şeyleri düşünüyorsunuzdur. Belki de sıkılıp okumayı bırakmışsınızdır bile 🙂 Geçenlerde televizyonda denk geldiğim “Kıyamet Senaryoları” sağolsun, bende varolan korkuları alladı pulladı, ikiye katladı 🙂 Bulup başından sonuna izlemek istiyorum.

Sonuç olarak ben griyi çok seviyorum, benim için siyah beyaz yok, gri var. Bence gri herkese göre 😉

 

 

 

 

 

Elbise – Askı Butik, Kaban – Zara, Eşarp – Silk&Cashmire, Çanta – Shoes&More